8 Mart’ları kutlarken, New York’lu dokuma işçisi kadınların 18 saate varan çalışma koşulları ve ucuz iş gücü olarak kullanılmalarına karşı “Eşit işe eşit ücret”, “10 saatlik çalışma süresi” ve “Çalışma koşullarının iyileştirilmesi” talepleriyle başlattıkları bir direniş hareketi olduğunu unutmuyoruz!
Bu onurlu mücadeleyi bastıran ve 129 kadın işçinin ölümüne yol açan vahşi barbarları unutmuyoruz!
Günümüzde emperyalizm ve pandemi koşullarında insanlık yine kar hırsıyla yokoluşa sürükleniyor. Kadınlar da bir yandan işsizlik ve yoksullukla mücadele ederken diğer yandan tacize, tecavüze ve şiddete dur demek için örgütlenmeye devam ediyor.
Kadını, özel mülkiyet temelinde maksimum kar hırsıyla değersizleştiren bir sistem olan sermaye düzeni, doğası gereği kadının kurtuluşunu savunamaz. Kapitalizmin saldırgan, tutucu ve gelenekselci yapısı buna uygun değldir. Tam da bu nedenlerle kadın, kurtuluşunun sınıf kardeşleriyle birlikte vereceği özgürlük mücadelesinden geçtiğinin bilincine varmak zorundadır.
İnsanlık tarihinde, ezilenlerin hiçbir mücadelesi emekçi kadınların katılımı olmadan başarılamamıştır.
8 Mart’ların içini boşaltmaya çalışanlara verecek tek bir yanıtımız vardır.
Yaşasın emekçi kadınların sınıf kardeşleriyle birlikte örgütlü Sosyalizm mücadelesi!
KSP
Merkez Komitesi
8 Mart 2021