EL-SEN işçileri bu oyunu bozma potansiyeline sahiptir!

EL-SEN işçileri bu oyunu bozma potansiyeline sahiptir!
Bu yazıyı paylaş

Yaklaşık birbuçuk yıl önce, 2023’ün Nisan ayında EL-SEN grev kararı almış, grevin Bakanlar Kurulu kararıyla yasaklanması üzerine KIB-TEK çalışanları “sivil itaatsizlik” ilan ederek direnişe başlamışlardı.

EL-SEN’in direnişi yaklaşık 10 gün sürmüştü.

Kıbrıs Sosyalist Partisi, EL-SEN’in bu haklı ve doğru direnişini ta başından destekleme kararı almıştı.

EL-SEN’in bu direnişi, zümre çıkarlarının ötesinde bir anlam içermekteydi.

Bu direniş, özü itibarıyla Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık arzu ve kararlığının, toplumsal yok oluşa karşı tepkisinin bir tezahürüydü.

Yani, Kıbrıs Türk halkının egemenlik mücadelesinin bir parçasıydı.

Bu nedenle, egemenlik, bağımsızlık diye bir kaygı taşımayan işbirlikçilerin bu kavgayı desteklemeleri beklenemezdi. Tersine, onlar, ellerindeki iktidar gücünü her anlamda kullanarak bu direnişi kırmaya çalışmışlardı.

Bu direnişi, sadece iktidarda olan işbirlikçiler kırmaya çalışmamışlardı. Sözde EL-SEN ve direnişinin yanında gibi görünen ama, aslında onu kendi siyasal emellerine meze yapmak isteyen parti ve sendikal liderlikler de mevcuttu.

Nitekim, direnişin onuncu gününde bu liderlikler, yanlarına sermaye örgütlerini, Sanayi Odası ve Ticaret Odasını da alarak EL-SEN’in direnişini kısa bir toplatı yaparak sonlandırılma kararını almışlardı.

Onlar, basitçe bir direnişi sonlandırmadılar, aslında bir toplumsal mücadele zeminini ortadan kaldırmışlardır.

İşte bugün, birbuçuk yıl sonra Kıb-Tek çalışanları yeni bir direniş ortaya koymaktadırlar. EL-SEN yöneticileri birbuçuk yıl önceki yenilgiden dersler çıkarmışa benzemiyorlar. Dünün siyasi parti ve sendika liderlikleri hala daha, dün olduğu gibi işçilerin bu haklı direnişine, basitçe özelleştirme karşıtı bir direniş gözüyle bakmaya, bundan parti olarak nasıl nemalanabiliriz diye hesaplar yapmaya devam ediyorlar. Bu parti ve sendikal liderlikler, kavgayı “hükümet edenlere karşı bir kavga” derecesine indirgemekte, Kıbrıs’ın kuzeyinin aslında Ankara tarafından yönetildiğini halkın gözünden gizlemeye çalışmaktadırlar.

Onlar, aslında, bu tutumlarıyla UBP’nin “beceriksizliğini” ortaya koyarak, “biz daha iyi yaparız” diyerek, Ankara’dan ve Ankara adına ülkeyi yönetme vizesi almaya çalışmaktadırlar.

Bu tavırlarıyla bu liderlikler Kıbrıs Türk halkına ihanet içindedirler.

Kıbrıs Sosyalist Partisi, Kıbrıs Türk halkının toplumsal varoluş mücadelesinin, Ankara’ya karşı özgürlük mücadelesinin her zaman destekçisi olmuştur ve olmaya devam edecektir.

Ama, Ankara’dan yönetme vizesi almak için döndürülen dolapların parçası olmayı, her zaman reddetmiştir ve reddetmeye devam edecektir!

EL-SEN işçilerini ve emekçi kardeşlerimizi, onlar üzerinden oynanmakta olan bu oyunu farketmeye ve bozmaya çağırıyoruz!

Mehmet Birinci

Kıbrıs Sosyalist Partisi

Genel Sekreteri

16 Ağustos 2024


Bu yazıyı paylaş

admin

İLGİLİ PAYLAŞIMLAR

Bunu da okuyabilirsiniz x