Bugün UBP’nin hükümetten çekilme kararı da KKTC’de işadamlarının dört gözle istedikleri CTP ve UBP’nin hükümetinin ne kadar kukla bir hükümet olduğunu bir kez daha berrak bir şekilde kendini kanıtlamıştır.
Dün yaşanan maaş krizi KKTC’nin bir “Nisan bir şakası” bile olamadığını göstermiştir.
Kıbrıs’ın işgal altındaki topraklarında göstermelik bir devlet ve işbirlikçi bir hükümet olarak hareket etmenin bile anlamı kalmamıştır. Sömürgeci Ankara hükümeti istediklerini dayatmak, zorla empoze etmek için artık şantajlarını memurların maaşları üzerinden sürdürmeye başladı. Dünya üzerinde hiçbir sömürge yönetimi bu kadar alçalmamıştır.
Bu şartlarda kesintilerin durdurulmasını, ve ekonomik paket adı verilen ekonomik baskı ve köleleştirme paketlerine karşı mücadele etmemin hiçbir anlamı kalmamıştır.
Mücadelemiz doğrudan işgalin kaldırılmasını hedeflemelidir.
Ankara 1974 yılında TBMM’de ülkemize karşı ilan ettiği ve gerçekleştirdiği savaş ilanını geri çekmelidir. TC ordularını da memurlarını da paranı da kumarhane ve kerhanelerini de ülkemizden çekmelidir. Kıbrıs Türk halkı kendi kendini yönetebilecek ve kendi kendine yeterli olabilecek yeteneğe sahiptir.
Vefakar Kıbrıs halkının bu aşağılanmaya son vermek egemenliğine ve iradesine sahip çıkması mümkündür. Kıbrıs Türk halkını bu aşağılayıcı tavra lâyık gören işbirlikçi ve kişiliksiz burjuva partilerine daha fazla destek olmamalıdır. Egemen bir halk olmak, birleşik ve demokratik bir ülke yaratmak için emperyalist tahakküme başkaldırmalıdır.
Her şey Anti-Emperyalist Birleşik Cephe Hükümeti için!
KSP Merkez Komitesi (a)
Mehmet Birinci
Genel Sekreter