SİYASAL İSLAMA VE İRTİCAYA HAYIR!

SİYASAL İSLAMA VE İRTİCAYA HAYIR!
Bu yazıyı paylaş

2002 Yılından bu yana Türkiye’de Anglo-Amerikan emperyalizmi projeleri ile İslam’a dayalı bir siyaset geliştirilmiştir. Bu siyasetin temelleri 12 Eylül1980 askeri darbesi ile atılmış, dini gericilik Evren Cuntası tarafından geliştirilmeye başlanmıştı. Özü Ortadoğu ülkelerinde siyasal İslam’a dayalı gerici rejimler empoze etmek olan bu siyaset, T.C. hükümetleri, özellikle dinci gerici AKP iktidarı ve ana muhalefet partilerinin iş birliği sayesinde Türkiye halkına dayatıldı. Kemalist laiklik ve milliyetçilik yanlıları baskı altına alınarak, tarikatların önü açıldı ve hatta Kemalistler hapislere atıldı. Ancak bu siyaset, sömürgeleştirilmekte olan Kuzey Kıbrıs’ta aleni olarak uygulanamadı. TC’deki İslami faşist rejimden rahatsız olan Kemalist laik T.C. vatandaşları Kuzey Kıbrıs’ı kendilerine sığınak olarak gördü. Kuzey Kıbrıs’taki yöneticilerin de yardımı ile vatandaş yapıldılar. Bu durum TC’deki İslami faşist rejimin adada kök salmasını yavaşlatmıştı. Ancak özellikle son 5 yılda yapılan vatandaşlıklarla İslami faşist ve tarikatçı kesimlerin vatandaş yapılması hız kazandı. Türkiye’deki dinci faşist rejiminin aleni uzantısı olarak hareket eden bu kesimler, Kıbrıs’ın kuzeyinde var olan Kemalist laik sistemi Türkiye’deki rejime benzetmek için operasyon başlattı. Bunun için de T.C. kökenlilerin daha fazla örgütlü olduğu Arıklı liderliğindeki hükümet ortağını harekete geçirdi. Kendine sol ve laik diyen kesimler “sin da gülle geçsin” yaklaşımı ile ses çıkarmadılar. Hatta son iki haftada okullarda başörtüsü ile ilgili yaşanan kavga ve tartışmalarda, ‘başörtüsünün bir T.C. projesi olmadığı’ ‘TC’nin bu tartışmalara zorla dahil edildiği’ gibi laflar etme cüretkarlığını bile gösterdiler.

T.C. devletinin Kuzey Kıbrıs’taki elçiliği ve diğer uzantılarının orta okullarda başörtüsü takmayı “insan hakkı” olarak lanse etme girişimleri Kuzey Kıbrıs’ın TC’nin bir alt yönetimi olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.

Sosyal demokrat ve Kemalist laik kesimler sorunun “bir demokrasi sorunu” olduğunu öne sürerlerken Kuzey Kıbrıs’ta var olan rejimin burjuva demokrasisi bile olmadığını gizlemeye çalışıyorlar. Amaçları Kuzey Kıbrıs’taki Kemalist laik sistemin T.C. himayesinde devam etmesini sağlamaktır. Bu kesimler Kıbrıs’ta sömürgeciliğe karşı mücadele vermiyorlar! Bu kesimler Kıbrıs’ta, demokrasi mücadelesinin emperyalizme karşı mücadelenin bir parçası olduğunu ya görmüyorlar ya da gizliyorlar. Kuzey Kıbrıs’ta yükselen İslami faşist hareketin sırtını büyük emperyalist güçlere dayadığını gizliyorlar. Onlar incir yaprağı görevini üslenerek kralın çıplak olduğunu saklamaya çalışıyorlar.

Kıbrıs Sosyalist Partisi 8 Nisan 2025 akşamı yapılacak eylemi desteklemekte ve halkımızı bu eyleme katılmaya davet etmektedir! Ancak partimiz bu eylemin ortak anlayışına burada açıklanan nedenlerle karşıdır. Sömürgeciyi ve emperyalizmi hedef almayan ve sadece başörtüsü ile konuyu sınırlamaya çalışan eylemler ancak sömürgeci ve emperyalist kesimlerin işine gelir. Kuzey Kıbrıs’taki ve dünyadaki geniş kesimlere bu topraklarda demokrasi olduğu izlenimi yaratmaya hizmet eder. Partimiz, Türkiye’de oluşturulan gerici siyasal İslam rejiminin sözde laik, Kemalistlerin dolaylı desteğiyle oluşturulduğunu gizleme çabalarına, AKP iktidarı yerine Kemalist iktidarı getirme çabalarına karşıdır. Partimiz irticaya ve siyasal İslam’a karşı mücadelede taraftır. Halktan yana işçi sınıfından yana taraftır. Bireyin özgürlüğünden yana taraftır. Emperyalist boyunduruğa, orta çağın gerici dini inanç ve doktrinlerine karşı bilimsel devrimci düşünceden yana taraftır. Siyasal İslam’ın dini gericiliğin ve İrticanın panzehri Kemalist gericilik değil anti emperyalist mücadeledir!

Demokrasi için emperyalizme karşı bayrak açmamız gerekmektedir. Demokrasi ve laiklik için sömürgeci işgal rejimine karşı bayrak açmamız gerekmektedir. Emperyalizme karşı mücadelenin önemini kavramalıyız. Bunu kavrayan tüm güçlerin, siyasi partilerin, sendikaların, demokratik kitle örgütlerinin, sivil toplum örgütlerinin, ilerici ve devrimci aydınların anti emperyalist bir cephe içinde güçlerini birleştirmeleri gereklidir. Anti emperyalist birleşik cephemizi yaratmadan bu mücadeleyi kazanmamız mümkün değildir!

Kıbrıs Sosyalist Partisi

Merkez komitesi

08.04.2025


Bu yazıyı paylaş

admin

İLGİLİ PAYLAŞIMLAR

Bunu da okuyabilirsiniz x