46 yıldır Kıbrıs’ın kuzeyinde Kıbrıslı Türklerin iradesinin baskı altında olduğu, hiçbir seçimin müdahalesiz yapılmadığı da herkesin malumudur! Son cumhurbaşkanlığı seçimleri de Türkiye egemenlerinin kararları doğrultusunda sonuçlandırılmıştır. Fakat bu sefer ayrıntıda önemli bir fark vardır. Bugüne kadarki TC yönetimleri baskı ve müdahalelerini ellerinden geldiğince saklamaya, demokratik olarak yutturmaya çalıştıkları uygulamaların ardına gizlemeye çalışmışlardır. 1983 yılında KKTC ilanı sırasında bile bunu sanki Kıbrıslı Türklerin kendi kararlarıymış gibi yutturmuşlardı. Halbuki bugünkü Türkiye’nin karanlık yüzü AKP, müdahalelerini çok açık bir şekilde yapmaktadır. O kadar ki ülke yönetimindeki işbirlikçilerinin kim olacağını belirlemekle kalmayıp, partilerin kimler tarafından yönetileceğini de belirleyecek kadar ileri gitmiştir.Bu durum Kıbrıs Türk toplumu içerisinde sağ kesim dâhil, ciddiye alınması gereken bir tepkiye yol açmıştır. Bu tepki ‘Demokrasi ve İrade’ platformu adında yeni bir oluşuma yol açmıştır.Talepleri halkın demokrasisine ve iradesine sahip çıkmak! Yerinde bir talep! Fakat İyice anlamamız gereken bir nokta var! Müdahale sadece seçimler üzerinden yapılmamaktadır. İrademiz ve demokrasimiz sadece seçimlere yapılan müdahalelerle engellenmemektedir.Kıbrıs’ta iradesi gasp edilen yalnız Kıbrıs Türkleri değildir. Kıbrıs Rumlarının da iradesi gasp edilmiştir. Bu iradeyi gasp eden sadece Ankara’daki emperyalistler değildir. Kıbrıs’ta ‘egemen’ üsleri bulunan İngiltere ve onun da bağımlı olduğu ABD emperyalistleri de bir bütün olarak Kıbrıs halkının iradesini gasp etmektedirler.Demokrasi ve İrade hareketi, bu gerçekleri dikkate almak zorundadır. Demokrasi ve İrade hareketi bu haliyle irade ve demokrasinin elde edilmesine yol açmaz, tersine irade ve demokrasinin TC elinde bir oyuncağa dönüşmesine, daha doğrusu zaten böyle olan bu gerçeğin kamufle edilmesine yarar.Bugünkü mitinge mecliste bulunan ‘sol ‘partilerin neden açıkça destek vermedikleri de sorgulanmalıdır. Ülkemizin işgal altında bir alt yönetim, bir sömürge konumunda olduğunu söylemekten bile aciz olan bu partilerin çok sınırlı demokratik talepleri olan böylesi bir mitinge bile açıkça destek veremeyecek konumda olmaları ibret vericidir. Bu partiler de Ankara’nın işbirlikçileridirler. İradenin halkımızdan gasp edilmesinde, anti-demokratik bir yönetim altında yaşatılmamızda sorumlulukları vardır.Kıbrıs Halkı olarak hem AKP gericiliğinin hem de diğer burjuva emperyalist güçlerin tahakkümünü reddediyoruz.Yaşasın Bağımsız, Birleşik ve demokratik Kıbrıs Kıbrıs Sosyalist Partisi, Merkez Komitesi