Yıl 1857 günlerden 8 Mart. New York’ta dokuma işçisi kadınlar,16 saatlik çalışma sürelerini 10 saate indirmek ve düşük ücretleri için artış talep etmek üzere çıktıkları grevde patronları ve işbirlikçileri tarafından fabrikaya kilitlenerek çıkartılan yangında 129 yoldaşlarını yitirdiler.
Bugün 2017 yılının 8 Mart’ı. Hala kazanan bir avuç patron ve hala ezilen,açlık ya da yoksulluk sınırında ücretlerle yaşam mücadelesi veren milyonlarca emekçi!
Sendikasız,uzun çalışma saatlerinde köle gibi çalıştırılan yığınlar.
İşte bu nedenle 8 Martlar kadınların emek mücadelesinin ürünü ve dayanışma günü olarak yaşamımıza anlam katıyor.
Kadının eşitliğinin ve özgürlüğünün önündeki esas engel, kapitalist özel mülkiyete dayalı sistemdir. Erkek egemen yapı ve sömürü bu sistemin kendisidir. Bu nedenle Kıbrıs’ta kadının özgürleşebilmesine yönelik mücadele, aynı çatı altında yani işçi sınıfının partisi olan Kıbrıs Sosyalist Partisi çatısı altında örgütlenmeyi gerektirir.
Genelde dünyada, özelde adamızda kadınların sorunları da talepleri de ayinidir.
Bu nedenle biz kadınlar etnik kökenimiz, dilimiz, rengimiz ne olursa olsun, eşit, özgür, sömürüsüz, savaşın değil, barışın kol gezdiği bir dünya ve bir ülke istiyoruz.Emeğin kurtuluşu mücadelesinde asırlardır çok bedeller ödendi. Artık yeter diyoruz.
Bizler doğrudan demokrasinin hayat bulacağı yaşanabilir bir ülke ve dünya özlemiyle;
Tüm emekçiler bugün bir adım daha atalım. Sendikalarda yerlerimizi alalım. Haklarımızı koruma mücadelesine sendikal mücadeleyi de katarak devam edelim.
Tüm özel sektör emekçileri haydi sendikal mücadeleye!
Yaşasın 8 Martların dayanışması, yaşasın tüm dünya emekçi kadınları!
KSP Kadın Birimi (a)
Zehra CENGİZ