Başpiskopos Hrisostomos, Türkiye’den gelen yerleşiklerin eğitilemeyecek ve medenileştirilemeyecek bir topluluk olduğunu ve bir anlaşma olması halinde onların adadan ayrılması gerektiği şeklinde bir görüş yumurtladı.
Hrisostomos’un açıklamaları bir kere daha yabancı düşmanlığı ve ırkçılığı tetiklemiştir. Günümüzün küçülen dünyasında milliyetçi düşünce ve önermeler insanlar arasında öfke ve nefret yaratmaktan başka bir işe yaramamaktadır.
Kıbrıs, artık Rum Türk, Ermeni, Maronit ve Latinler’in yaşadığı bir ülke değildir. Bundan çok daha kozmopolittir. Adanın bütününde Kıbrıs’ın yerli milliyetlerine ek olarak Ruslar, Sri Lankalı’lar, Vietnamlılar farklı ülkelerden Araplar, Kürtler, Türkler ve daha aklınıza gelebilecek bir çok farklı milliyetten insanlar birlikte yaşamaktadır.
Ne Kıbrıs sorunu ne de bölgemizde ve dünyamızdaki sorunların hiçbiri milliyetçi histerilerle çözümlenemez. Sorun ancak işçi sınıfının ulusların ve halkların kardeşliği ilkeleri temelinde çözümlenebilir.
Kıbrıs Sosyalist Partisi Anglo-Amerikan emperyalizmi ve NATO’nun taşeronu bir emperyalist güç olan Türkiye’nin adamızı işgal edip uluslararası kuralları çiğneyerek nüfus taşımasını ve bu nüfusuyla Kıbrıslı Türkleri asimile etme ve adanın kuzeyini ilhak planlarını elbette tasvip etmemekte, kınamaktadır. Ama bu adaya yerleştirilen veya ekmek parası peşinde kuzeye yerleşen herkesin sokağa atılmasını desteklemek anlamına gelmemektedir.
Sosyalistlerin bu konudaki politikası çok nettir. Kıbrıs işçi sınıfı ve tüm milliyetlerden emekçileri, emperyalist güçlerin, başta da Anglo-Amerikan ve Türk emperyalizminin boyunduruğundan kurtulmak, bağımsız ve emperyalist üslerden ve ordulardan arınmış bir ülke için mücadele etmektedirler.
Bu mücadelemize destek verecek tüm yabancı işçi ve emekçiler Özgür Kıbrıs’ın kayıtsız şartsız vatandaşları olacaktır. Ülkemizde yaşayan tüm yabancı işçi ve emekçileri ülkemizin bağımsızlık mücadelesinde yanımızda olmaya, emekçi halkımıza destek vermeye davet ediyoruz.
Mehmet Birinci
Kıbrıs Sosyalist Partisi
Genel Sekreteri
